Eski zamanları anlatmayı pek seven babam, Alsancak Garına kadar yol boyunca bana Basmane Garını Fransızların, Alsancak Garını ise İngilizlerin inşa ettiğini anlatmıştı. Gara vardığımızda gerek Alsancak Gar'ının loş havası gerekse orada toplanan çoğu Alsancaklı yarış severler oldukça ilgimi çekmişti. Gardan içeri girip perona geçtiğimizde bekleyen trenin işareti edip, babama "Buna mı bineceğiz?" Gibisinden bir şeyler sorduğumu hatırlıyorum. "Hayır o Buca treni biz Seydiköy trenine bineceğiz." demişti. "Buca ve Seydiköy". O an bunlar benim için büyülü kelimelerdi.
Kim bilir neredeydi Buca ve Seydiköy, ama benim için çok önemliydi o an. Çünkü o yerlere trenle gidiliyordu.