Ali Şeriati, İran'da şahlık rejimin baskın olduğu bir dönemde hayata gözlerini açmış, ilim ve fikir dünyasındaki ilk gelişimi köy öğretmeni ve tefsir alimi olan babasından başlayarak Fransa'ya kadar uzanmıştır. Ali Şeriati'nin İran'da yozlaşmış din algısını eleştirdiği konferanslarına halkın ve öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşınca dönemin rejimi tarafından faaliyetleri hoş karşılanılmamış ve defalarca tutuklanmasının ardından İngiltere'de şehit edilmiştir. Birçok sahabeye karşı takındığı tutuma rağmen ilmini halka ulaştırma çabası, zekasının kibrine kapılmaması ve en önemlisi yıllarca hapiste kalmayı göze alacak ve canından vazgeçecek kadar kararlı duruşu onu dinlenmeye, okunmaya değer kılıyor. Anlatımı güçlü ve okuyucuya temas eden hitabı ilgilileri ilk sayfadan itibaren içine çekiyor. Önyargıya kapılmadan okunması gereken kitabımız açık açık bize sesleniyor. Bize, anne babamıza, hepimize suçlu olduğumuzu anlatıyor. Bugün dindarlık avam halkta, dinsizlik aydın kesimde toplanıyorsa bunun şuursuz duruşumuzdan ileri geldiğinden bahsediyor. İslam'ın temel kavramları dumura uğradı. Kur'an'da sayısız yerde geçen yalnız Allah'a uymamız gerektiğini anlatan ayetler manasından koparıldı. Şirk dini etkisi ile mevcut durumu korumak için başımıza her geleni kabul ettik. Ve tevekkülün, teslimiyetin özünü yitirdik. Bugünün gençleri vaaz dinlemek istemiyor çünkü gençler artık Descartes'dan, Sartre'dan, İkbal'den besleniyor. Onlara söyleyecek neyiniz var? Onlara neyi sunuyorsunuz? "Dünyasını kaybeden ahireti de kaybeder" diyen peygamberin yitirilemek üzere olan ümmetine "ahiretini kurtarmak istiyorsan sadece ibadetine bak abesle iştigal etme" mi diyeceksiniz? Halbuki ben bugünün insanına yarayacak ve hem dünyayı hem ahireti kurtaracak bir ülkünün peşindeyim diyen gençler var. Özgürlüğün ve erdemin peşinden koşuyorlar. Sömürüye ve zulme karşı sizi savunuyorlar.Onlar zühtperest ve uyuşturucu dinin etkisinden çıkmak için çaba harcarken neden ellerinden tutmak yerine itekliyorsunuz? Kendini Kur'an'ın hâmisi ilan edenler neden kitaba değil de şekline kulluk ederler? Toplumsal, ilmi ve iktisadi gerilemenin sorumlusu gençler midir yoksa onlarla aynı dili konuşamayan anne-babalar,öğretmenler, hacı hocalar mıdır? Hayatın iman ve cihad olduğunu öğreten peygamberin izini sürenler niçin biz her cephede yenilirken çözümler üretmek yerine kardeşlerinin kuyusunu kazarlar? Gerçek dinin kıyı köşesinde gezinirken ıskaladığımız hakikatler şu an yüzümüze şiddetle çarpıyor. Bugünün bilinçlenmeyen genci yarın çocukları tarafından suçlanacak ve her kusuru gençlerde arayan yaşlıların safına karışacak. Bu yüzden gerçek dinin arayıcısı olmalı insan. İlmi sahada eksikliğimiz büyük ölçüde bilgi kirliliği yarattı. Geçmişte yaşananların büyüsüyle hamasi tavırlarımızdan bir öteye geçerek yani savaş meydanına atılarak kalemin cihadını yapabilir, üstü örtülen ve karalanan gerçekleri gün yüzüne çıkarabiliriz. Bugün bu büyük eksikliğimizin farkına varamazsak yarın hala yenik durumda olacağız. Bizden sonraki nesle bırakacağımız miras maddi , ilmi ve manevi birikimlerimiz olmalı. Fakirliğin müslümana yakışmadığını,dindarlığın aydınlarda yaygınlaşmaya daha meyyal olduğunu, halkın hurafelerden kurtulmaya muhtaç olduğunu artık herkesin anlaması için gereken çabayı göstermek her müslüman ferdin sorumluluğudur. Allah en iyi bilendir.

Dine Karşı Din / Anne Baba Biz SuçluyuzAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20091,340 okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.