Kitap kendi Duygu durumunu anlamak ve bu konuda ustalaşmak için üst düzey bir eğitim almak isteyenlere önemli bir katkıdır
.
Araştırmalar depresif Kişinin kendini bir kaybeden hayal kırıklığı yoksunluk aşağılanma ve başarısızlığa mahkum yetersiz bir kişi olarak gördüğünü gösteriyordu diğer deneyler depresif kişinin bir tarafta Duran kendine ve değerlendirmesi beklentileri amaçları ile diğer tarafta Duran genellikle de çok çarpıcı olan başarıları arasında belirginin farkları vurguluyordu benim vardığım noktada depresyonun düşüncelerde bir bozukluk içeriye içeriyor olması gerektiği idi ama depresif kişi kendisi çevresi ve geleceği hakkında kendine özgü ve olumsuz şekillerde düşünüyordu kötümser zihin hali kişinin Duygu durumunu motivasyonunu ve diğerleri ile ilişkilerini etkiliyor ve tipik bir depresyonun tüm psikolojik ve fiziksel belirtilerine yol açıyordu
.
Biliş bir düşünce ya da algıdır diğer bir deyişte bilişleriniz herhangi bir anda olaylar hakkında ne düşündüğünüzdür bu düşünceler zihninizde otomatik olarak Akar ve kendinize nasıl hissettiğiniz Üzerinde büyük etkileri vardır
.
Her durumda düşünceleriniz Duygularınızı yaratmaktadır bu örnek bilişsel terapinin kalbindeki güçlü ilkeyi aydınlatıyor duygularınız kendinize verdiğiniz mesajlardan doğar Aslında duygularınız genellikle hayatınızda olanlardan çok nasıl düşündüğünüzle ile ilgilidir
.
Depresyon ve kaygı tedavisinde antidepresanlar psikoterapi ile karşılaştırılmıştır bu inceleme ile kısa dönemli çalışmalar olduğu kadar uzun dönemli takip çalışmaları da dahil edilmiştir şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşmışlardır genetik etkilerin depresyonun %16'sını açıklayabildiği göstermiştir birçok birey için yaşam koşulları en önemli etkenler gibi görünmektedir gene psikoterapi yöntemlerinin özellikle Bilal ilaçlar kadar birçok hasta için de ilaçlardan daha etkili olduğunu göstermiştir depresyondan kurtulmanın ardından disketoğrafi ile tedavi gören hastalar büyük oranda depresyona tekrar girmiyor ve bu kişilerde yalnızca halde depresyon antidepresanlarla tedavi edilen hastalara göre depresyonunun tekrarlama olasılığı belirgin oranda daha az oluyor bilişsel terapinin depresyon için en etkili psikoterapilerden biri olduğunu vurgulanmaktadır son çalışmalar psikoterapinin yalnızca hafif depresyonlar için değil ağır depresyonlar için de yararlı olabileceğini göstermiştir o bulgular konuşma terapisinin sadece basit sorunlar için işe yaradı ve ağır depresyonunuz varsa ilaçla tedavi edilmeniz gerektiği şeklindeki yaygın inanca tersdir bizlere depresyonun beyin kimyasındaki bir dengesizlikten kaynaklanabileceği öğretilmiş olmasına rağmen son çalışmalarda bireysel davranışçı terapinin beynin kimyasalını değiştirebileceği görülmüştür araştırmacılar ilk kez Bilişsel davranışçı terapinin ve bu kitapta anlatılan yöntemlerin insan beyninin kimyasını ve yapısını değiştirerek insanlara yardım edebilme olasılığını düşünmeye başlamışlardır iyi hissetmekten ötürü gerçekleşen iyileşmenin sadece zamanın geçmesine bağlı olmadığını göstermektedir çalışmaların sonuçları iyi hissetmenin belirgin anp bir belirgin antidepresan etkisi olduğunu gösterdi ilk olarak haftalık okuma terapisi döneminin ardından doğrudan biblooterapi grubundaki hastaların 157 ölçütlerine uymuyordu son olarak hastalar iyi hissetmeyi okuduktan sonra belirgin olarak daha olumlu tutumlar ve düşünce kalıpları geliştirdiler Bu da kitabın sıvı ile uyumluydu özetle depresyonu Ona neden olan olumsuz düşünceleri değiştirerek yenebilirsiniz demektir hastaların %40'ı işte bana en iyi yanının olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye yardım etmesi Örneğin daha az mükemmeliyetçi olmayı veya Hep ya hiç düşüncesinden vazgeçmeyi öğretmesi olduğunu söylemişlerdir söylediler artık depresyon için 3 Tedavi yöntemimiz olması güzel bir şey antidepresan ilaçlar bireysel ve grup psikoterapisi ve okuma terapisi depresyon yoğun utanç değersizlik ümitsizlik ve moralsizlik hislerinden ötürü en kötü acı çekme şekillerinden biridir
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.