Şevket Süreyya Aydemir bir öğretmen ve bu öğretmenlik vasfı onu gördüğü derslerinde etkisiyle son derece idealist olmasını sağlamış. Kendisine edindiği ideal, Turan'ın bir araya gelmesini sağlamak. Peki, Turan nedir? Türk devletlerinin bağımsızlığını kazanmış olduğu ve birlik içerisinde hareket ettikleri bir dünyanın hayalini kuruyor Şevket Süreyya Aydemir. Kurduğu hayal doğrultusunda çizdiği çizgiye göre nereye gideceğine, ne iş yapacağına karar veriyor. Hatta bu sayede Enver Paşa ölmeden önce onunla tanışma fırsatına bile sahip oluyor. Kendi okuduğu, öğrendiği kahramanlardan Aydemir'den etkileniyor ve bir öğretmen olarak Kafkasya'ya gitmesi neticesinde kendisi Aydemir soyadını alıyor. İşin Şevket Süreyya Aydemir kısmını bırakıp, kitabın içeriğine biraz daha odaklandığımızda okuduğumuz eserin bir hatırat olmasında da ziyade, Osmanlı Devleti'nin sosyolojik yapısının ne durumda olduğunu görüyoruz. Aydemir Kafkasya Cephesi'nde de öğretmenlik görevini yaparken "Dinimiz nedir", "Peygamberimiz kimdir", "Peygamberimiz sağ mı, ölü mü" ve son olarak "Bizim milletimiz nedir? Biz Türk müyüz?" sorularına verilen cevaplar devletin gerçek sahiplerinin kendilerine Türk demekten korktuklarına ve Müslüman'ım, peygamberim Hz. MUHAMMED (S.A.V.) olduğunu tek seferde söyleyemediklerini ve kendi aralarında belli başlı konularda çeliştiklerini görüyoruz. Bu ciddi bir problem ve bu problem bizim karşımıza vatan müdafası süresince de çıkmaya devam etti. Bu hale düşmemek ve kendi milli kimliğimizi oluşturan unsurların ne olduğunu unutmamak için tarihimizi okumalı ve atalarımızın kimler olduğunu iyi bellememiz lazım. Bir milleti yok etmenin tarihini unutturmaktan, dilinin ele geçirilmesinden geçtiğini kafamızın bir köşesine yazıp kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor.

Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,446 okunma

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.