Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Eğer geliyor ise durduk yere anılar aklına anıların sahibine mi kızmalı? Yoksa orada yaşanmışlıklar olduğunu bile bile oraya giden ayaklarımıza mı? Unutamıyorsak geçmişi iz kaldıysa deride ne yapmalı o zaman başımızı önümüze eğip kabullenmeli mi yoksa baş kaldırıp üstüne üstüne gitmeli mi? Herkesin sandığı kadar güçlü değilsek peki insanlar daha fazla üstümüze gelmesin diye göstermeli miyiz? Ya da güçsüz halimizi görmesinler diye rol mu yapmalıyız? Bir insan canı yanarken ne kadar güçlü durabilir dışarıya karşı ne kadar sabır gösterebilir onların yüzsüzlüklerine. Maskesini hep en iyi yapıştırıcı ile mi yapıştırmalı yüzüne. Kırgın bir insan ne kadar sürede iyileşebilir ne kadar zaman ne kadar insan gerekir eski hali dönsün diye? Bazen çok dolu oluyor kafam kendi sesimi duyamayacak kadar dolu yazdıklarımı okuyabilecek ama idrak edemeyecek kadar dolu. İçimdeki hevesleri anıları güzel insanları öldürmek sandığım kadar zor olmadı hiç bir zaman. Ben bilmiyordum ki asıl zor olan tutmam gereken yasmış. Bana yanlışta yapılsa ihanet de edilse öldürmek zorunda kaldığım şey ne kadar kötü de olsa ister istemez gerekiyormuş yas tutmak. Üzülmek gerekiyormuş arkasından uykusuz kalmak yazmak istemek ama yazamamak nefes almak istemek ama alamamak hayata devam etmek istemek ama edememek. Kendi bedenimin bana haram oluğu gecelerde o beni üzen anıları özlemek...Titrek ellerimle bir çıkış yolu aramak lazımmış bazen..
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.