Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Pupa Hava, fantastik öykü ( 2 Kısım )
Topluluk içerisinde yaşayan yetişkinler, dışarıdaki dünyanın halini sevmiyorlardı. Kendi yaşadıkları dünyanın, kapitalizm denizinin ortasında duran güzel, yalnız bir ada, bir kale olduğunu söylüyorlardı her lafın başında. Kız kapitalizmin (bazen materyalizm sözcüğü de kullanılıyordu) ne olduğunu bilmiyordu. Yalnız insanların o sözcüğü dile getirdiklerinde hissedilen aşağılayıcı tınıya bakılırsa bu, galiba doğallığa ve doğruluğa aykırı, çarpık bir şeydi. Kıza, kendi bedenlerini ve düşüncelerini temiz halde tutabilmek için bu dış dünyadan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerektiği öğretilmişti. Bunu yapmazsa yüreğinin kirleneceği söyleniyordu. Topluluk elli kadar kişiden oluşuyordu; nispeten genç kadın ve erkeklerdi ve iki gruba ayrılmışlardı. Biri devrim amaçlayan gruptu. Diğeri barış amaçlayan gruptu. Kızın anne ve babası, barış amaçlayan gruba dahildi. Babası, oradaki insanların içerisinde en yaşlı olanıydı. Topluluğun doğuşundan itibaren odak rolü üstlenmişti. On yaşındaki kız elbette bu ikisinin karşıtlığını, teorisiyle açıklayamıyordu. Devrim ve barışın farkını da tam olarak bilemiyordu. Devrimin bir parça sivri şekilli, barışın ise bir parça yuvarlak şekilli bir düşünce olduğu izleniminden fazlasına sahip değildi. Düşüncelerin her birinin kendi şekilleri ve renkleri vardı. Dahası tıpkı ay gibi büyüyüp küçüldükleri de oluyordu. Kızın anlayabildiği bu kadardı. Topluluğun ne şekilde ortaya çıktığını da kız tam olarak bilemiyordu. Yalnızca on yıl kadar önce, kız doğduktan hemen sonra toplumda büyük bir hareketliliğin olduğunu, insanların büyük şehir yaşantısından vazgeçerek dış dünyadan soyutlanmış dağların arasındaki köye taşındığını duymuştu. Büyük şehir hakkında da fazla bir şey bilmiyordu. Trene binmişliği yoktu. Asansör nedir, bilmiyordu. Üç kattan daha yüksek bina, bir kez bile görmemişti. Bilmediği şeyler, epeyce çoktu. Kızın anlayabildiği, çevresinde gözüyle görüp eliyle dokunabildiği nesnelerdi yalnızca. Fakat yine de kız içselleştirilmiş, sade anlatım şekliyle, o topluluk dediği küçük komünün nasıl oluştuğunu ve komünün içindeki şartları, dahası orada yaşayan insanların nasıl göründüklerini ve düşüncelerini doğallığıyla, canlı bir şekilde sergiliyordu.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.