Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Pupa Hava, fantastik öykü ( 7. Kısım )
Little People ve kız çalışmaya devam etti ve birkaç gün sonra pupa yaklaşık olarak iri bir köpeğin büyüklüğüne ulaştı. “Yarın cezam bitecek. Ben de buradan çıkacağım” dedi kız Little People’a, gün ağarmaya başlarken. Yedi Little People sessizce kızın söylediklerine kulak verdiler. “Bu yüzden artık birlikte havadan pupa yapamayacağız.” “Bu çok yazık” dedi tenor sesli Little People, gerçekten üzgün bir ses tonuyla. “Senin bize çok yardımın oldu” dedi bariton sesli Little People. Tiz sesli Little People söze girdi. “Fakat pupa aşağı yukarı olması gereken büyüklüğe yaklaştı. Biraz daha iplik eklersek yeterli olur.” Little People, yan yana sıralanıp büyüklüğünü hesaplar gibi pupaya baktılar. “Biraz daha” dedi çatlak sesli Little People, yeknesak bir gemici şarkısının girişini yaparmış gibi. “Evet, evet” dedi ateşleyici. “Evet, evet” dedi kalan altısı, hep bir ağızdan. On günlük tecrit cezası bitince kız topluluğun arasına geri döndü. Birçok kurala uyması gereken topluluk yaşantısı yeniden başladı. Tek başına kalabildiği zamanlar sona erdi. Little People ile birlikte havadan pupa yapabilmesi, elbette artık mümkün değildi. Kız, her gece uykuya dalmadan önce pupayı çevreleyerek oturup onu büyüten yedi Little People’ı hayal etti. Onlardan başka hiçbir şey düşünemez olmuştu. Pupanın gelip kafasının içine yerleştiği hissine kapıldığı bile oluyordu. Pupanın içinde ne vardı acaba? Zaman gelince pupa yarılıverdiğinde, içinden ne çıkacaktı? Kız bunları öğrenmek için can atıyordu. O sahneyi kendi gözleriyle göremeyecek olmasına çok üzülüyordu. Hatta, pupanın yapılmasına o kadar yardım ettim. Benim de orada bulunmaya hakkım olsa gerek. Bir kez daha suç işleyip tecrit cezası alarak toprak ambara geri dönebilir miyim acaba? diye ciddi ciddi düşündü. Fakat zahmete girerek böyle bir şey yapsa bile, artık Little People o toprak ambarda ortaya çıkmayabilirdi. Ölü keçi de alınıp bir yerlere gömülmüştü. Gözlerinin, yıldız ışıklarını yansıtarak parlamasına imkân yoktu. Öykünün sonrasında kızın topluluk içerisindeki günlük hayatı anlatılıyordu. Düzenli günlük işler, belirlenmiş görevler. Kız, en büyük çocuk olarak kendinden küçük çocuklara göz kulak oluyor, ablalık ediyordu. Basit yemekler, yatmadan önce anne ya da babasının okuduğu öyküler, boş zaman bulduğunda dinlediği klasik müzik, kirlilikten eser olmayan bir yaşam. Little People kızın rüyalarına giriyordu. Onlar istedikleri zaman insanların rüyasına girebilirdi. Artık birlikte yaptığımız havadan pupanın yarılma zamanı. Bakmaya gelsene, diye kızı davet ediyorlardı. Gün batınca kimseye görünmeden mum alıp toprak ambara gel.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.