Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu dünyanın bana anı olarak bıraktığı yerleri zaman zaman dolaşarak, halin içinde geri gelmez geçmişi yaşamayı pek severim. Bunun için bir gölge gibi amaçsız ve başıboş şehrin ıssız sokaklarında sık sık dolaşırım. Neler anımsarım o zamanlar… Örneğin tam bir yıl önce, aynı saatte, aynı kaldırımda, şimdiki gibi yalnız başıma üzgün, hüzünlü dolaşıyordum. O günkü düşündüklerim aklıma geldikçe bunların hiç de iç açıcı şeyler olmadığını anımsıyorum. Ama ruhum bugünküne göre daha huzurluydu, şimdiki gibi yakamı kurtaramadığım kara düşüncelerim, gece gündüz rahat vermeyen vicdan azabım yoktu. Şimdi “Hani hayaller?” diye sormaktan kendimi alamıyorum. Baş sallayıp: “Yıllar ne çabuk geçiyor…” demekten başka çare yok. Bu kez yeni bir soru karşınıza dikiliveriyor: “Peki ama, geçen yıllar, ömrün en iyi yılları ne olacak?.. Yaşadın mı, yoksa yalnızca yaşadığını mı sandın?.. ” İçinizdeki ses: “Bak, çevrende her şey nasıl gittikçe soğuyor…” demektedir. Umutsuzluk; yalnızlık içinde yıllar geçecek; sarsak ihtiyarlık bastonuna dayanarak karşınıza dikilecek. Her şey hüzüne, kedere bürünecek… Yaşadığınız o parlak dünya sönecek, hayaller, sarı yapraklar gibi bir bir dökülecek… Ah Nastenka, o zaman hem yapayalnız kalmak, hem de arkandan acıyacak bir şeyin olmadığını bilmek, –çünkü yitirdiklerinin hepsi değeri sıfır olan hayaller; ne kadar acı, değil mi?
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.