Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Vezir ölümle oynamaktaydı. Ölüm "noktasına" gelmeden önce, Melikşah "babasına" şöyle dedi: — Daha ne kadar yaşayacağını sanıyorsun? Nizam hiç duraksamadan cevap verdi: — Uzun, çok uzun zaman. Sultan öfkeliydi: — Bana karşı küstahlığını geçsek bile, Tanrı'ya karşı da küstahsın! Yüce iradesi belli olduğu halde, nasıl böyle konuşursun? Yaşama da Ölüme de hükmeden O'dur! — Böyle konuştum, çünkü geçen gece bir rüya gördüm. Peygamberimizi gördüm. Ne zaman öleceğimi sordum. İçimi rahatlatan bir cevap aldım. Melikşah sabırsızlandı: — Nasıl bir cevap? — Peygamberimiz bana dedi ki: "Sen, İslam'ın temel direğisin. Çevrene iyilik yapıyorsun, senin varlığın müminler için değerlidir, ölüm vaktini seçme ayrıcalığını sana veriyorum." Ben de dedim ki: "Tanrı korusun, kim böyle bir seçimde bulunabilir ki? Hep daha çoğu istenir ve en uzak tarihi seçmiş olsam bile, o gün yaklaşıyor korkusu ile yaşar ve bir ay ya da yüz yıl sonra olsa bile, o günün öncesinde korkudan tirtir titrerim. Tarihi ben seçmek istemiyorum, istediğim tek şey, Sultan Melikşah'ın ardına kalmamaktır. Onun büyüdüğünü, bana baba dediğini gördüm, onun öldüğünü görmek mutsuzluğunu ve acısını tatmak istemem." Peygamberimiz kabul buyurdular. "Sultandan kırk gün önce öleceksin," dediler. Melikşah bembeyaz kesildi
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.