Çeviri eleştirisi, zaman zaman sözü edilmekle birlikte, yöntemleri ile ölçütleri tanımlanmamış, baştan sona belirsizliklerle dolu bir alandır. Hele yazın çevirisinin eleştirisi söz konusu olunca, bu be- lirsizlik iyice artar. Gündelik basında, dergilerde, çeviri yapıtlarla ilgili tanıtma yazıları ile incelemeler, birtakım uluorta yargılarla işi geçiştirir hep: “Rahat okunur", "özgün yapıta bağlı", "yazarın sesi- ni aktaran", "özgününden daha güzel", "akıcı" türünden övücü, ya da karşıt nitelikte, yerici yargılardır bunlar