Yaz pazarları.
İkindileri Cankurtaran'dan trene binip Menekşe'de inerdik.
Saadet Hanım'ın tanışı Melek Abla, bana japone kollu entari dikmişti. Onu giyerdim. Celal belli etmeden etrafı süzerdi, bana kim bakıyor diye.
Basın Sitesi'nin bakkalı Mikail Bey'den gofret, çekirdek alırdık. Ünlü sanlı insanlara, mavi atlara, isyancı evliyalara, Kara Muratlara, Thilda'nın kedisi Bilanda'ya rastlayabilirmişiz.
Öyle derdi Celal. Nazif Bey'dendi hep bunlar, bilirdim.
Altgeçitten sahile iner, denize giren çocuklara, teneke semaverlerden çay dolduran tasasız pazar piknikçilerine baka ede, güneşi denize indirirdik.