Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Mezapotamya’da kralın ödevlerinden biri, adalet dağıtmaktı ve yazının bulunmasıyla, ilk yasalar sıklıkla taşa kazınarak yazıya döküldü ve yasanın ne olduğunu herkesin görebileceği ya da başka birini okuturabileceği yerlerde açık olarak sergilendi. Bilinen en eski yasa metinleri Sümercedir ve Milat’tan önce 2000 yılında tarihlenir; bu yasaların, Apodiktik (mutlak buyurucu) ve Kazuistik (koşullu) olmak üzere iki biçiminden birine girdiğini bunlardan görebiliriz. Apodiktik yasalar, mutlak yasak koyar, örneğin: öldürmeyeceksin. Kazuistik yasalar ise şöyledir: eğer bir adam, saklaması için komşusuna para ya da eşya verir ve bunlar adamın evinden çalınırsa, sonra hırsız bulunursa, iki katını ödeyecektir. Hamurabinin Milat’tan önce 1790 tarihli kuruluş yasalarının girişinden açıkça anlaşıldığı gibi, bu yasa, yurttaşların okuyabilmeleri ya da başka birini okutturabilmeleri için halk önünde sergilenmek üzere çıkarılmıştı. Bunlar, bizim kanun diye anlayacağımız metinler değildi: kraliyet kararlarıydı, resmi bir ilkeler bildirisi olmaktan çok, bir dizi tipik örnektir. Hamurabi, bu yasaların tüm Babilde uygulanmasını, bölgeden bölgeye farklılık gösteren önceki yerel yasaların yerini almasını amaçladı.
Sayfa 341 - SAYKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.