O gece küçük çamaşırlığın lambasını açtığında, Liesel üvey babasının gözlerindeki tuhaflığı görmüştü. Nezaket ve gümüşten yapılmış gibiydiler. Eriyen yumuşak gümüş gibi. Liesel o gözleri görünce, Hans Hubermann'ın aslında çok değerli olduğunu anlamıştı..
Sayfa 38