Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?
"Bazen kendi kafanın içi, olabileceğin en kötü yerdir." ~ Bazen her şeyden kurtulmak, kafamızın içindeki tüm sesleri susturmak isteriz. Hatalarımızı, yaptığımız yanlışları duymamak için elimizden geleni yaparız. Kimisi müzik dinler, kimisi temizlik yapar, kimisi açıp bir kitaba başlar. Ve kimisi de dans eder… Evet tam olarak 1518 yılında açlık, sefalet, yoksulluğun egemen olduğu Fransanın Strasbourg kasabasında dans salgını yaşandı. Dansa davet bu salgının kitaba kurlulanmış halidir. Strasburgda yoksulluk üst düzey hal almış, sokaklarda hayvan yok, içmek için kirli su dahi bulunmuyor. İnsanlar açlıktan kendi bebeklerini yiyor. Bunu yapmamak için Enneline bebeğini kendi elleriyle nehre bırakıyor. Onu yemektense, bu şekilde ölüme terk ediyor. Eve döndüğünde ise dans etmeye başlıyor. Sonra zaman geçtikce insanlarda ona katılıyor, bütün sokak dans etmeye başlıyor. Yorulup bayılana kadar dans ediyorlar. Durum günden-güne kötüleşmekte, şehir yöneticisi psikopos ve hekimlerden yardım istiyor. Çarenin dansı dansla iyileştirmek olduğu fikri kabül görür ve insanların bir meydanda müzik eşliğinde dans etmesi sağlanılır. Fakat dans edenler yine de durmazlar, hatta bazıları ölür. Bu durumda bile kendi çıkarını, ceplerini doldurmayı düşünen psikopos bunun tanrının cezası olduğunu söyler. İki bin kişiyi iyileşmesi için kutsal yere götürür, fakat onları yakarak öldürür. Günümüzde vebanın gerçek sebebi hala tam olarak bilinmemekte, kitapdaysa yağmur yağmasıyla olaylar son bulur. “Çokca yağmur yağsa, temizlenir mi şu kirli dünya?“ ~ Özdemir Asaf Xoş mütaliələr!
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,458 okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.