[...] kârın genel doğasını açıklamak için, metaların, ortalama olarak, gerçek değerlerine satıldığı ve kârların kökeninde, metaların değerlerine (yani onlarda gerçekleşen emeğin niceliğiyle orantılı bir şekilde) satılmasının bulunduğu teoreminden hareket etmek zorundasınız. Kârı bu varsayıma dayalı olarak açıklayamazsanız, onu hiç açıklayamazsınız. Bu, görünüşte, bir paradokstur ve gündelik gözlemlere aykırıdır. Dünya’nın Güneş’in çevresinde dönmesi ve suyun fazlasıyla yanıcı olan iki gazdan oluşması da birer paradokstur. Şeylerin yanıltıcı görünüşlerinden fazlasını ayırt edemeyen gündelik deneyimlerin terazisine vurulduğunda, bilimsel gerçek her zaman bir paradokstur.