Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bir müslümanın temsilcilik görevi; Allah'ın ahkamını, şeriatını beşer hayatına yansıtmak, İslâm düşüncesinden doğmuş olan İslâm nizamını dünyaya hakim kılmak, toplumların hayatını ona göre düzenlemek yolunda çaba harcamak suretiyle ifa eder. O, İslâm düşünce sisteminin hayata geçirilmek üzere planlandığını; İslâm'ın yeryüzünde varolabilmesi ve uluhiyetin sadece Allah'a tahsis edilebilmesi için İslâm nizamının hayata geçirilip hakim kılınmasının şart olduğunu bilir; çünkü uluhiyeti sırf Allah'a tahsis eden bir topluluk bulunmadıkça, bireysel ve sosyal hayatlarını Allah'ın nizamı doğrultusunda ayarlayan bir cemaat mevcut olmadıkça yeryüzünde İslâm'ın varlığından bahsetmek imkansızdır. Müslümanlar Allah'ın yardım ve desteğine ancak bundan sonra kavuşabilirler; zira bu yardım ve zafer değişmez bir şarta bağlanmıştır: "Elbette Allah kendine yardım edene yardım edecektir; şüphe yok ki Allah çok kuvvetli, çok izzetlidir. Onlar ki şayet kendilerini arzda makam ve iktidara getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'ruf ile emr ve münkerden nehy ederler! Bütün işlerin akıbeti de sırf Allah'a aittir." (Hacc/40-41)
Sayfa 268 - BekaKitabı okudu
··
1 artı 1'leme
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.