Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çinliler, çoban göçebelerin icat etmiş oldukları silahları kılıcı ve Tatar yayını da benimsediler. Savaşan devletler dönemi, bundan dolayı da özellikle korkunç hale geldi. İlımlılığın bir yana bırakıldığı, kralların ve aristokratların birbirleriyle kavgaya tutuştuğu, önce eski bir düşmanın, sonra bir diğerinin yanında saf tuttuğu korkunçbaşıbozukluk sonucu olarak, hiçbir savaşçı grubu bir diğerine güvenemiyordu ve krallar, gitgide değerli adamlara, yani Aydın âlimlere, protokol ve etik konusunda uzman kişilere yöneldiler. İşte bu koşullarda, özellikle kavgacılığa sırt çeviren ve şiddete karşı mesajlar veren bir başka öğretmen daha ortaya çıktı. Mozi ya da “ Üstat Mo” (ykl.MÖ 480-390), yaklaşık 180 adamdan oluşan bir topluluk kurdu, katı kuralları ve kesin eşitlikçi bir etiği olan, üyelerin köylü zanaatçı gibi giyindikleri bir okuldu bu. Kavga etmek yerine, Savaşları durdurmak için araya girmeyi kendilerine görev edildiler. Mozi, insanları nefret yerine sevgiye ikna etmenin mümkün olduğunu savundu ve savaşçıların acımasız bencilliği yerine genel bir özgeciliği yerleştirmeyi amaçladı. Mozi’nin temel kavramı, Ai’ydi, yani herkesin iyiliğini isteme yönünde bilinçli olarak geliştirilmiş bir tutumdu: “ Başakalarını kendiniz gibi görmelisiniz.” Mohistler, yani Moziciler, iyi olmaktan çok, iyi şeyler yapma ile ilgilendikleri için başkalarından farklıydılar. Yavaş bir süreç olan kendi kendine yetiştirme süreci, onlara göre değildi; pratik becerilerini, mantıklarını ve iradelerini toplumun hizmetine sundular. Savaşan devletler döneminde Mozi’nin Konfüçyüs’ten daha geniş saygı görmesi belki de şaşırtıcı değildi.
Sayfa 410 - SAYKitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.