Taaşşuk-ı Talat Ve Fitnat
Eserde, üvey babasının gözlerden ırak yetiştirdiği Fitnat ile genç delikanlı Talat'ın birbirlerine gönlünü vermeleri üzerine çeşitli oyunlar ve entrikalarla temas kurma çabalarının yanı sıra, Fitnat'ın üvey babasının oyunu sonucunda hem Fitnat'ın hem Talat'ın hem de sevdalarının akıbetlerini, bu işin sonunda ise, senelerin üzerini örttüğü derin bir sırrın gün yüzüne çıkmasını ve zamanlamanın kurbanı olan çerçeveyi film izliyormuşçasına okuruz.
• Herkesin gönlü aşkla yoğrulmuştur. (Sayfa 9)
• Ah biçare kadınlar!.. Bizi hiç insan yerine koymazlar. (Sayfa 12)
• Ah siz erkekler, ne kadar zalimsiniz! ... Sizin en fenanız, en uğursuzunuz, en sakarınız bakarsın kızların en güzelini, en uslusunu alır da biçareyi esir eder! (Sayfa 12)
• ... seviyoruz birbirimizi. Hele ben onu daha çok seviyorum. Söylüyorum işte, seviyorum. Birini sevmek ayıp mı? O da beni seviyor, çok iyi biliyorum ki seviyor. (Sayfa 14)
• Oh ne iyi! Hem sevmek hem de sevdiğin kişi tarafından sevilmek! Dünyada bundan iyi şey yoktur. (Sayfa 14)
• İşte şimdi anama hak verdim. Kız, sevdiği çocuğu almalı... Hele ben, başkasını hiç alamam. Ah gece! Ne uzun bu gece! Ne zaman sabah olacak! (Sayfa 15)
• ... Üç gün de yazsam gönlümün derdini anlatamam. ... (Sayfa 19)
• Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! ... (Sayfa 45)
• Ne garip, insan iyi insanları bir kere görünce seviyor ve yanlarından ayrılmak istemiyor. (Sayfa 55)
• "... Gönülden gönüle yol vardır, derler. Ben onu o kadar seviyorum da o beni niçin sevmeyecekmiş? Elbette sevecek..." (Sayfa 56)
• Bu ümitsiz gönlümü nasıl teselli edeyim, nasıl avutayım. Ah! (Sayfa 71)
• ... Böyle dargın durma. Bu bana büyük bir azaptır! (Sayfa 75)
• Çünkü insanın bir derdi olduğunda sanki dermanını, çaresini bulacakmış gibi kime rastlarsa anlatmak ister. (Sayfa 86)
• Ah, ah, yine ümitsizliğin pençesine düştük. Ah felek, felek! Bizi daha ne zamana kadar zorlayacaksın! (Sayfa 94)
• ... Ah seni nasıl bırakayım? Seni nerede bırakayım? Seni kimlere bırakayım? ... (Sayfa 96)
• ... inşallah yarın öbür gün gelirsin. Bekliyorum, bekliyorum. Ben seni bekliyorum, ecel beni bekliyor! (Sayfa 96)
Talat ve Fitnat karakterlerini, konuşmalarını, iletişimlerini... Her bir detayı çok beğendim. Talat'ın, Fitnat ile iletişime geçmek için çevirdiği oyun sonucunda, erkeklerin kadınlara davranış biçimlerine yönelik yazılmış satırlar ise gayet yerinde ve üzücü gerçekleri gözler önüne serer nitelikteydi.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
