Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Söyleyeceğim. Sabırsızlanma... Sen lafın aslını anlamadın." "O neymiş?" "Şunun için. Asıl mesele Akşehir'de Kuvvâ var yok meselesi değil. Sen hep kendini düşünüyorsun." Bu laf Çakırsaraylı'dan başka birkaç kişinin daha tuhafına gitti. Kendilerini düşünmeyip de ne yapacaktılar? "Şaşma. Herkes kendini düşünür. Fakat bir yere geldin mi sırf kendini düşünmek, kendine en büyük zararı yapmak demektir. Bi daha söylüyorum. İşte bunu iyi dinleyin, sonra da ne yaparsanız yapınız. Akşehir'i bassanız bassanız iki kere basarsınız. Yunan ordusu yürüyor. Onu durduracak yiğitler cephedeki din ve kan kardeşlerinin anasına, bacısına, oduna ocağına kahpecesine saldırdıkça da yürüyecek, ondan sonra da ne Akşehir kalacak, ne Çakırsaraylı, ne de Hurşit veya Hasan, Hüseyin!.. Hepiniz de, işte bir daha diyorum, it gibi gâvur kurşunuyla gebereceksiniz." Ayağa fırlamıştı. Gözleri ateş saçıyordu: "Koca Istanbullu Hoca Efendi hazretleri de seni adam yerine koyup mektup yazdı. Al işte, oku. Oku da utan. Sonra koca kasabanın ak sakallı uleması, eşrafı da seni adam sanıp beni ricacı yolladılar. Yazıklar olsun sana be!.. Adamlar, elimizde avucumuzda olanı verelim, sırf çoluğun çocuğun, karının, kızın canına, ırzına dokunmasın diye rica ederler, sen de kalkar Kuvva yokmuş diye çobansız sürü bulmuş kurt gibi keyiflenirsin. Yazıklar olsun sana be!.."
Sayfa 200Kitabı okudu
··
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.