Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Evlenmelere, kocalara bakıyor, hepsinde karılarına karşı bilmecelerle dolu bir sfenks hali, anlatılamayan, söze dökülemeyen bir taraf görüyordu. Bununla beraber, bu kocalar evlilik hayatının yolunda halledilecek hiçbir mesele, çözülecek hiçbir düğüm kalmamış gibi vakarlı adımlarla rahat rahat yürüyorlardı. “Belki bu adamların hakkı var; belki gerçekten başka hiçbir şey aramak gerekli d mı eğil!” diyordu. Bu insanlar aşkı evlenmenin bir alfabesi veya bir salona girerken eğilip selam vermek gibi bir nezaket kuralı olarak çabucak öğreniyor ve daha önemli işlere geçiveriyorlardı. Hayatın bahar mevsimini bir an evvel arkada bırakmak için sabırsızlanıyorlar, hayatta birçokları evlendikten sonra bütün ömürleri boyunca kadınlarına, bir zaman onları sevecek kadar budala olmalarına kızar gibi, ters ters bakıyorlardı. Bazıları da yıllarca, hatta bazen ihtiyarlıkta bile aşka bağlı kalıyorlar, fakat dudaklarında hep çapkınca bir gülümsemeyle yaşıyorlardı... Birçok insan bir çiftlik satın alıp işletir gibi evleniyordu, kadın evine çekidüzen veriyor, işleri yapıyor, annelik, mürebbiyelik ediyordu. İyi bir işadamı çiftliğinin manzarasına bakarsa onlar da aşka öyle bakıyorlar, yani zamanla ona alışıyor ve artık farkına varmaz oluyorlardı.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.