Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

448 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
DÜNYA HAFIZASININ KIRILMA ANLARI
Her insanın yaşamında kırılma anları vardır. Bir saniye öncesi ile sonrası arasında hayatınızın, düşüncelerinizin ve duygularınızın yönü değişir. Değişim için kimi zaman uzun bir süre gerekir kimi zaman da bir ‘an’ yaşamımızdaki köklü değişimi nur topu bir sürpriz gibi kucağımıza bırakılıverir. Bu edilgen bir eylemdir, işi yapan özne belli değildir ancak işten etkilenen nesne kırılma anının yüküyle bir ömür geçirirken hep bu belirsiz özneye içinden kızar, onunla kavga eder durur. Andres Neuman’ın “Kırılma” romanı da çok hazin kırılma anlarını yaşamış farklı çoğrafyalarda yaşam mücadelesi veren bireylerin yaşamlarına ayna tutuyor. Kitap 2011 yılında Japonya’da yaşanan deprem ve ardından depremin tetiklediği Fukuşima Nükleer Santrali kazasıyla başlar. Depremin yarattığı korkuyu daha içine sindirmeden ülke nükleer santralin yaydığı radyasyon endişesiyle sarsılır. Yoshie Watanabe dejavu yaşamaktadır. İnsanın başına bir felaket geldiğinde dünyanın sonu gelmiş gibi hisseder, o kırılma anında bundan daha kötüsü olamaz diye düşünür oysa ne yazık ki daima daha kötüsü vardır. Yoshie Watanabe milyonlarca Hibakushadan sadece biridir. Hibakusha, Atom bombaları patladığı anda Hiroşima ve Nagazaki'de bulunup hayatta kalan insanlara denir. Yoshie Watanabe Hiroşima’ya atılan atom bombası yüzünden sırtında o acımasız günü ona daima hatırlatan bir yara ile hayatta kalır ancak babasının ölmüş bedeni ve binlerce ölü ve yaralının arasında sanki kıyamet gününün similasyonunu yaşar. Birkaç gün sonra da gözünü kan bürümüş, hırs ve açgözlülüğün sembolü şeytanın dünyadaki şubesi ABD onca insanın ölümünden tatmin olmaz ve bir de Nagazaki’ye atom bombası atar. Yoshie bu bombayla da annesini ve kız kardeşini kaybeder. Hayatta kaldığına sevinemez, derin bir suçluluk duygusunun yüküyle yaşamda kalmaya mahkum olur. Yoshie Watanabe hayatının kırılma noktasının ardından acılarını kalbinin en derinine saklayarak amca ve yengesinin desteği ile kendi ayakları üzerinde kalabilecek yaşa gelince Fransa’ya öğrenim için gider. Orada Japon bir teknoloji şirketinde işe girer. Bu şirket atom bombasıyla Japonya’nın kalbine saplanan empeyalizm hançerine karşı Japon devletinin teknoloji ile Batı’ya sinsice ekonomik güçle sızmasının sembolüdür. Bu dönemi Yoshie Watanabe’nin hayatına giren kadının birinci tekil şahıs anlatımı ile okuyoruz. Daha sonra şirketin verdiği görevle Yoshie Watanabe Amerika’ya gider. Orada hayatına giren gazeteci kadın dünyanın hafızasında iz bırakan kırılma anlarına aktivist bir yaklaşımla ses yükseltmeye gayret ederken Yoshie Watanabe acımasız şiddetin madurlarından biri olarak daha vakurdur. Hitler’in yahudilere yaşattıklarının, yahudi İsrail’in Filistin halkına yaşattığının, Vietnam’da onca insanın anlamsız bir savaş yüzünden telef oluşunun, Cernobil’de onca insanın yaşadığı drama şahit olan dünyanın nükleer santral yapma hususunda birbiriyle yarışmasının ve daha şeytanı bile yarattığı felaketle kıskandıracak birçok insan eyleminin nedenine vakıf olduğu için olaylar karşısında vakur bir tavır takınır. Yoshie Watanabe’ye göre bunca acının müsebbibi “PARA VE GÜÇ” arzusundan başka bir şey değildir. Bu uğurda insanı, doğayı katletmek mübahtır. Yoshie Watanabe şirketini yönlendirmesiyle daha sonra Arjantin’e gider, bu bölümü de hayatına burada giren kadının ağzından okuruz. Arjantin’de gençler bile derin ekonomi bilgisine sahiptir, anında bir ürünün değerini dolar ve peso üzerinden hesaplarlar, dışarıdan gelenler bu ekonomik okuryazarlık karşında çok şaşırır ancak ülkede geçirilen bir kaç ayın ardından bunun kültür seviyesinin yüksekliğinden değil de enflasyon karşısında ezilen insanların hayatta kalma mücadelesinden kaynaklandığına vakıf olurlar. Her ürün için insanlar kuyruğa girer ve daha kuyrukta iken ürünün değeri artar. Diktatörlükten sözde demokrasiye geçen ülkede anneler devlet eliyle gözaltına alınan sonra da haber alınamayan çocukları için eylem yaparlar. Rüşvet ve adam kayırma vaka-i adiye sayılmaktadır. Sefaletle ve acıyla sınanan halkın tek ve yegane eğlencesi futboldur. Bu paragrafta Arjantin yerine Türkiye yazsaydım yazdıklarımın tek bir kelimesini yadırgar mıydınız? Arjantin ve Türkiye’nin kırılma noktalarının bu kadar benzer olması canımı yaktı, içimi acıttı. Yoshie Watanabe son olarak şirketinin görevlendirmesiyle Madrid’e gider, olgunluk dönemini burada hayatına giren bir fizyoterapist kadının ağzından okuruz. Bu bölümde de İspanya’nın tarihinde kara bir leke olarak kırılma döneminin kahramanı Franko’nun ülkeye yaşattıklarına şahitlik ederiz. Son olarak Yoshie Watanabe vatanına geri döner. Zaman çemberi kapanır, kitabın başında anlatılan Fukuşima felaketinin yaşandığı zamana geri döneriz. Onca yaşanmışlığın yükü Yoshie Watanabe’ye atık ağır geldiği için felaketin tam kalbine gider orada büyük oranda terk edilmiş kasabada yaşamla ölüm arasında sıkışmış bir avuç insanla son günlerini geçirir. Bu eşsiz kitabı dünyanın gidişatını sorgulayan herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Farkındalığı artıran, duyarlılığı kamçılayan, insanın anlam arayışına yol gösteren; bu yolda birçok kitabı, filmi, müziği referans göstererek yolculuğa estetik kazandıran bu muhteşem kitabı sakın ıskalamayın.
Kırılma
KırılmaAndrés Neuman · Üç Nokta Yayınları · 2022205 okunma
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.