Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

59 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
" FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU " KİTABI ÜZERİNE
Merhabalar , Yine bir " ben ne okudum ve ben bunu niye okudum ?" finaliyle bu kitabın da sonuna geldim.Bir kitaptan beklediklerim listesinde sadece kısa olması dışında hiçbir kriterimi karşılamamış popüler ve abartılmış bir kitap. Yaklaşık 10 un üzerinde sayfada konuya girilmemiş olması ile beni kendine zaten çekmedi,aklımda sadece sık tekrarlanan kelimeler dönüp duruyor.Kısa roman türünde olan kitapta bolca film ve şarkı alıntıları yer alıyor.Benzetmeler sempati ifadesi kılığı (!) altında oldukça irite edici.Sadri Alışık için(Hergele,ağlak...), küçük bir kız çocuğu için (O*ospu) benzetmelerinin yapılması, 8 yerde (k.ç),4 yerde (göğüs) ve 21 kadar cümlede (film) kelimelerinin geçmesi benim için kitabı ve yazarı kafamda bitirmeye yetti. Konusuna gelince;Mesleği film montajcısı olan anlatıcı karakter, bir gün bir roman yazmaya karar verir fakat fikirlerine yön vermekte zorlanır. İstanbul sokaklarında gezintilere çıkar,bunlar üzerinden kendince yorum ve çıkarımlar yapar.Bir süre sonra içten içe konuştuğu Müzeyyen'in varlığından haberdar oluruz.Bir Müzeyyen var mıdır,yok mudur ya da bize mi öyle gelmektedir o da belli değil.Özetle derdi Müzeyyen mi yoksa kendi içine düştüğü yaratamama/üretememe sancısı mı pek de belli olmayan ikircikli anlatıma sahip bir kitap... Tavsiye edemiyorum...
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.