Üç kardeş: Emin, Ethem ve Ekrem ile eşleri Hülya, Nurten ve Sevgi. Dışarıdan bakıldığında birbirine sıkı sıkıya bağlı bir aile gibi görünseler de işin aslı hiç de öyle değildir. Yazar karakterleri tek tek kendi iç dünyasını açarak konuşturuyor. Birini dinlerken kızdığınız, öfkelendiğiniz bir karakter kendisini anlatmaya başladığında öfkeniz acımaya dönüşüyor hatta kendisine hak verirken buluyorsunuz kendinizi. Her insanın içinde yalnızca kendine ait nice hayal kırıklığı nice beklenti nice heves ve herkesin kendinden bile saklamak istediği nice sır var. İşte bu kitabı okurken sırlar bir bir dökülüyor ortaya ve hangi karaktere üzüleceğini bilemiyor insan. Yazar karakterlerin iç dünyalarını ustalıkla yansıtmayı başarmış. Kitap bittikten sonra bazı karakterlerle vedalaşmak benim için çok zor oldu açıkçası. Bir gerçek var o da şu bir annenin fazla sevgisi de sevgisizliği de çocuklarının hayatını derinden etkiliyor. Ha bir de üstünü sımsıkı örtüp herkesten gizlemeye çalıştığımız sırlar üzerimize öyle bir yük oluyor ki o yükü taşırken yalnızca kendine değil etrafındaki herkese zarar veriyor insan.