Oturdum yataga… Çırılçıplak
Bir derim vardi üzerimde... Bir de dövmelerim...
Kağıdı alıp dizime yasladım. Ve üzerine, son hatırladıklarımı
da karaladıktan sonra karanlığa aldırmadan, sıra geldi zihnimi hâlâ ayakta tutan üç kelimeye. Onlar da telaffuz edildiği zaman
tek bir Kayra kalmayacak geriye...
Hem yazıyorum, hem söylüyorum yüksek sesle:
"Hiçbir şey yok! Hiçbir şey yok. Hiçbir şey yok..."