Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Hükmetme sanatı, radikal unsurlara asla inisiyatif tanımamayı gerektirir," demişti. Nasıl da ukalaydı. Her nesilde radikaller türer ve bunu engellemeye çalışmamak gerekir. "İnisiyatif tanımaktan" kastı bu. Onları ezmek, bastırmak, kontrol altına almak, engellemek istiyor. Polis ve asker zihniyetinin birbirine ne kadar benzediğinin canlı kanıtı. Ona demiştim ki: "Radikaller ancak onları bastırmaya kalkışırsan tehlikelidir. Önerilerini en iyi şekilde değerlendireceğini göstermelisin onlara." "Onlar tehlikelidir. Tehlikelidir!" diye ısrar etmişti. Sözlerini yeterince tekrarlarsa doğru olacaklarını sanıyor. Yöntemimi yavaş yavaş, adım adım anlatmıştım ve beni dinler gibi yapmıştı. "Bu onların zayıf yönü Duncan. Radikaller daima her şeyi fazla basite indirgeyip düşünür... siyah ve beyaz, iyi ve kötü, onlar ve biz gibi. Karmaşık meseleleri böyle basitleştirerek kaosun yolunu açarlar. Senin söylediğin şekilde bir hükmetme sanatıysa kaosun efendisi olmaktır." "Hiç kimse her sürprizle başa çıkamaz." "Sürpriz mi? Sürprizden bahseden kim? Kaos sürpriz değildir. Kaosun öngörülebilir nitelikleri vardır. Örneğin düzeni ortadan kaldırır ve aşırı unsurların gücünü artırır." Radikallerin istediği de bu değil mi? Kontrolü ele geçirmek için ortalığı karıştırmaya çalışmıyorlar mı?" "Öyle yaptıklarını sanıyorlar. Oysa tek yaptıkları yeni aşırı unsurlar, yeni radikaller yaratmak ve eski süreci aynen devam ettirmek." "Peki ya radikal biri karmaşık meseleleri fark eder ve size bu farkındalıkla saldırırsa ne olacak?" "O zaman radikal biri olmaktan çıkar. Rakip lider adayına dönüşür." "O zaman ne yaparsınız?" "Ya onunla uzlaşırım ya da onu öldürürüm. Liderlik mücadelesi temelde hep böyle olmuştur."
Sayfa 39 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.