MELTEM : Onu kuşkuda bırakmış olabilir miyiz?
AYDIN : Yoo, asıl o bizi kuşkuda bırakıyordu. (Canlanır.) Yine de, düşün, neredeyse kanıtlıyorduk...
MELTEM : Neyi? AYDIN : Hiçbir kurşunun işleyemeyeceği bir başkaldırı yolu olduğunu. Bu yolun sadece sanattan, yaratıdan geçtiğini...
MELTEM : Ama göremedi. Ne herhangi bir şeyi kanıtladığımızı, ne dağılıp gittiğimizi... AYDIN : Saçmalama. Dağılan yalnızca tiyatromuz. Sanatsa, çağlarboyu olduğu gibi, sürüyor. (Biraz sinirli:) Aa, öyle ya, sanat deyince sen artık çoktandır hemen paraya çevrilebilir bir şeyi anlıyorsun.