Dostoyevski’nin sürgün döneminden sonra yazmış olduğu
Ölüler Evinden Anılar adlı eser, ana karakter olan Aleksandr Petroviç Goryançikov’un sürgün anılarını içermektedir. Dostoyevski’nin sürgün anılarını da içinde bulundurması yönüyle son derece kıymetli bir eser. Ayrıca
Suç ve Ceza gibi ünlü eserlerine de zemin hazırlar niteliktedir.
Fakat ben mi yanlış bir dönemde elime aldım bilmiyorum, kitap bir türlü okutmadı kendini bana. Okurken birçok yerde sıkıldım, gereksiz ayrıntılar içinde boğuldum.
Monologların ağırlıklı olduğu bu eser, betimleme sanatını büyük ölçüde içinde barındırıyor.
Ayrıca karakterimizin sürgün sebebini öğrenmeyi bekledim kitap boyunca ama sonuç hüsran.
Aleksandr, gerçek bir ölüler evinde olmasa da ruhu ölmüşlerin arasında yaşadığı yılları tüm gerçekliğiyle okuyucusuna sunuyor.