Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Akıl sahibi her­kes anlamadığım şeyi neden okuyayım ki, sorusunu sorar. Bu soruyu sordurmamak sözde ulemanın birincil gündem maddeleri arasında yer almıştır. Peki, ne yapacaklar da in­sanları bu soruyu sormaktan alıkoyacaklar? Yahut şöyle diyelim; ne yapacaklar da insanların aklına böyle bir soru sormak gelmeyecek? Şunu yaptılar ve hala da yapıyorlar: Kur'an bir devrim manifestosu değil tılsımlı sözler toplu­luğudur. Kur'an'daki sözleri tekrarlamak o sözlerin tılsımın­ dan istifade sağlar. Ne denli tekrar ederseniz o denli yarar sağlarsınız. Şu işiniz için şu sureyi şu kadar kere tekrar edin, bu işiniz için de bu sureyi tekrar edin. Böylece insanları Kur'an'ın bir yaşam kitabı değil de tılsım, gizem ve büyü kitabı olduğuna ikna ettiler. Bu yolda bir yığın rivayet uydurdular. Bu rivayetleri başta Hazreti Peygamber'e daha sonra sahabilere, daha sonra da evliya dedikleri bir kısım zevata nispet ettiler. Gün geldi şifa ayetleri adıyla kitap yazıp Kur'an'ı pazarla­dılar. Yüz binlerce kitap basıp cahil müritlerine sattılar. Para­larını alıp onları söğüşlediler. Her hastalık için bir veya birkaç ayeti okuma merasimi icat ettiler. Hatta işi cinsel rahatsızlıklar için ayet okuyup cinsel organa üflemeye kadar bile vardırdılar. Ne büyük bir utanmazlıktır ki şifa ayetleri diye kitap ya­zanlar kendileri hasta olduklarında ayet okumadılar da has­taneye koşup doktorlara teslim oldular.
··
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.