Ben ancak dans edebilen bir Tanrı'ya inanırdım.
Ve şeytanımı gördüğümde onu ciddi, köklü, derin ve vakur buldum; o her şeyin düşünmesini sağlayan ağırlığın ruhuydu.
Öfke ile değil gülme ile öldürür insan. Hadi, kalkın, ağırlığın ruhunu öldürelim!
Yürümeyi öğrendim: O zamandan beri koşturuyorum. Uçmayı öğrendim: O zamandan beri olduğum yerden kımıldamak için itilmeye ihtiyacım yok.
Şimdi hafifim, şimdi uçabilirim, şimdi altımda kendimi görüyorum, şimdi bir Tanrı dans ediyor içimde.