On bin yirmi bin sene evvelki insanlar
gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek
muhakkak ki şimdi burada böyle sükûnetle
oturamazdık. Onlar güneşi, ayı, falanca büyük
tepeyi veya ϐilan bulutu ve yıldırımı babalarının
hayrına mı Allah yaptılar? Onlar tabiatta saklı
duran ruhu bizden iyi anlamışlardır. Halbuki
bizim bunu yapmamıza imkân yok. Minimini
kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük
bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah
kahretsin, karmakarışık menfaat düşünceleri
dolduruyor... Söyle, hangi ilim, hangi şiir, hangi
aşk, hangi devlet bu manzaradan daha güzel,daha muhteşemdir? Buna rağmen burnumuzu
kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp
gitmekte devam ediyoruz. Dünyadaki insanların
acaba kaç binde biri şu anda başını aya
çevirmiştir? Halbuki o her şeyi, herkesi görüyor
ve gaϐletimizin üstüne o tatlı, o iyi tebessümünü
serpiyor. Dikkatle baksam onun parlak çehresi
üzerinde birçok şeyler göreceğimi
zannediyorum