"En genel çerçevede yabancılaşma, Hegel'ci ve Marks'çı anlamlarının ötesinde bilincin sağlıksız bir gelişim içinde gerçekliğe uymayan ve dolayısıyla kendinde tutarsız bir bilinç durumuna girmesidir. Bu tür yabancılaşmanın neredeyse dönüşsüz olduğu ve ruhsal yabancılaşmaya ya da hatta çılgınlığa temel olabileceği kesindir. (...) Yabancılaşma dehayla ilgili değilse tam olarak uyumsuzlukla ilgilidir, bu arada elbette zihnin yetkin olmasıyla ilgilidir."