Hayır, henüz o kentteki günlük yaşama dönemem. Orada her şey gelişigüzel. Sen günlere birşeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor. Boş bir caddede yürüme olanağı bile yok. Her köşe, her cadde öyle dolu, öyle dolu, öyle dolu ve bu doluluk içinde öyle boş, öyle boş, öyle boş ki... Kentin gizemi diretiyor, zaman zaman uzaktan kendini duyurmaya çalışıyor...
Ama boşuna. Kentin gizemi gene anılarımızın bize yansıması. Başka hiçbir şey değil.
Orada her olgu gelişigüzellik içinde bir durgunluk kazanacak, bu belki benim güncelliğim, ama şimdi sıradan günlerime
dönmek istemiyorum. İçimden çıkması gereken birşey var. Yaşadıklarımla hesaplaşmam gerek. Şimdi yollarda yalnız kendi kapırdanışlarımı, kendi haykırışlarımı duyacağım.