... oturma odasında beni yeni baştan ölçtü, biçti; sanki ben bir mülktüm, kendisi de en titizinden bir bilirkişi. İşi öylesine uzattı, öyle ıkınıp sıkınıp kan terlere battı ki içimden, “Şu zahmetle yorgunluğu hiçbir giysi takımının parası karşılayamaz,” diye düşündüm.