Çöken akşamla birlikte yeniden başlamıştı kar. Tarlabaşılılar Kulübü’nden çıkınca içimiz ürperdi. Paltolarımızın yakasını kaldırıp boşlukta savrulan beyaz zerrecikleri izleyerek Sakızağacı Sokağı'ndan aşağı vurduk. Kentsel dönüşüm çoktan başlamıştı; bulvardan Dolapdere'ye doğru üç blok üzerindeki eski apartmanlar, kâgir binalar tahliye edilmiş, etrafları parlak teneke bloklarla örtülmüştü. Işığını yitiren boş evler, ölümü bekleyen karantinadaki hastalar gibi sessizce dikiliyorlardı karanlığın içinde.