Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Moğol istilasının etkileri yol açtığı zararın boyutları ve yaygınlığı açısından da abartılmıştır. Moğol istilası klasik İslam uygarlığının çürümesi, hatta sonrasında Ortadoğu’da görülen toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi başarısızlıkların tümünün nedeni olarak gösterilmişti. Ancak tarih, dikkatlice ve günümüzdeki savaş deneyimleriyle birlikte değerlendirildiğinde, varılan yargılar yumuşamış ve bu görüş ya büyük oranda değişmiş ya da tamamen terk edilmiştir. Artık Moğol istilasının yıkıcı etkilerinin eskiden düşünüldüğü kadar büyük ve kalıcı, hatta yaygın olmadığı sonucuna varılmıştır. Modern standartlara göre hiç şüphesiz önemsiz sayılabilecek Moğol fetihleri o çağda gerçekten yıkıcıydı. Bazı bölgeler tamamen yakılıp yıkılmış ve insansız bırakılmıştı. Ancak Moğollar o dönemde ve de ondan sonra Arap kültürünün ana merkezi olan Mısır’ı işgal edemedikleri için Mısır dolaylı olarak etkilenmişti. Yalnızca baskınlara uğrayan Suriye, 1260 yılındaki Ayn Jalut savaşında, Memluk ordusunun Moğollar’ı kesin bir yenilgiye uğratmasından sonra, Mısır sultanlığına bağlanarak Moğol saldırılarından korunmuştu. Anadolu, İran’daki Moğol varlığı tarafından pek çok açıdan tekrar biçimlenmiş ama yine de en büyük ve son İslam imparatorluğunun beşiği olmuştur. İran en fazla zararı gördüğü halde, ülkenin tamamı etkilenmemişti. Moğollar’a kendi istekleriyle boyun eğen güneydeki yerel hanedanların istilacılar tarafından yağmalanmayan şehirleri gelişmeyi sürdürmüştür. Eski Persis olan Fars yine İran milli yaşantısının odak merkezi olmuş ve Eski Persepolis’in elli kilometre ilerisindeki Şiraz, Moğollar’dan sonra Pers kültürünün canlanmasına tanıklık etmişti. Şair Hafız (1320-1389) ve Sadi (1184-1291), gök bilgini Kutbeddin (ölümü 1310) ve pek çok kişinin İran mimarisinin en büyük başarısı olarak gördükleri Meşhed’deki Gevher Shad camisini inşa eden Qawam al-Din (ölümü 1439) dönemin önemli kişilerindendir. Moğol hanları İran’da siyasi istikrarlı bir döneme izin vermişlerdir. Şehir yaşamının, ticaretin ve sanayinin yeniden kurulmasını teşvik etmişler, yararlı bilim olarak düşündükleri şeyleri geliştirmişlerdir. 1295 yılında İslamiyet’i benimsemelerinin ardından İslam edebiyatını bile desteklemişlerdir. XIV. yy’da Müslüman hanlar görkemli dini yapılar inşa ettirmişlerdir. Bir bakıma Moğol fetihleri Ortadoğu’nun sallanmakta olan uygarlığına yeni bir yaşam vermeye yardımcı olmuşlardır.
··
150 görüntüleme
Çisem okurunun profil resmi
Vooaa bu benim için şaşırtıcı oldu :o
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.