Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Oğuzlar, İbn Fazlan'ın yazdığına göre, "ölü aşı" için çok sayıda kurban keserlerdi. Varlıklı kimseler iki yüz başa kadar at kurban ederdi". İdil Bulgarları'nın ölüm âdetleri de şöyledir: "Bir adam öldüğü gün erkekler gelip, ölenin kubbeli çadırının kapısında dururlar. En çirkin, en vahşi bir şekilde bağırarak ağlamaya başlarlar. Bu ağlayanlar hür adamlardır. Onların ağlaması bittikten sonra ellerinde deriden örülmüş kırbaçlar bulunduğu halde köleler gelirler. Devamlı surette ağlayıp ellerindeki deriden örme kırbaçlarla yanlarına ve çıplak yerlerine vururlar. O kadar ki, kırbaçla vurulan yerlerde mor izleri kalır. Ayrıca ölenin çadırının kapısı üzerine muhakkak bir bayrak dikmek gerekir. Bundan sonra ölenin silâhını getirip kabrinin etrafına koyarlar. iki sene müddetle mâtem devam eder. İki sene dolunca çadırın kapısı üzerindeki bayrağı indirip saçlarını keserler (traş olurlar). Ölünün akrabaları bir dâvet hazırlarlar. Bu ziyafetle mâtemden çıktıkları anlaşılır."
Sayfa 73 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.