Koliler kamyondan iner inmez elini hiçbir yere sürmeden ilkin mutfağı yerleştirip evin ilk çayını demleyen, bunu mekânı kutsayan bir ayin gibi gören birini tanıyordum. Taşındığının haftası kabilesini ateş başına toplayan bir şaman gibi büyük bir masa kuran ve toplu halde yeme içmenin bir mekâna derhal hayat katan, daha doğrusu bir mekânı derhal hayata katan bir yöntem olduğuna inanan bir başkasını da biliyordum.