Herkese merhaba :)) Bugün sizlere bir aşk olarak anılsada bana göre bir intikam, hırs, kin kitabı olan Uğultulu Tepeler kitabından bahsedeceğim.
Uğultulu Tepeler kendilerini sahiplenmediği kadar , sevmediği kadar yolda bulduğu çocuğu seven , onu eve getirip daha çok evlat edinen bir babanın anısıyla başlıyor. Kitabın en başında zaten baba kin ve intikam tohumlarını ekiyor yüreklerine üç çocuğun.
Catherine, Hindley ve Heathcliff arasında başlayan aşk, intikam , hırs gibi duyguların nesilden nesile aktarılmasını ve bu üçlü yüzünden mahvolan hayatları okuyoruz aslında.
Hak verdiğim ve vermediğim birçok hareket yaptı karakterler. Hiçbir kitapta bu kadar gri karakterler okumamıştım. Hiçbir karakteri çok sevmedim . Kime tamam bu karakter olmuş desem bir yamuğunu gördüm:))
Kitabı genel olarak sevdim , işlediği konular bakımından, kaleminin akıcılığı bakımından beni kendine çekti.
Herhalde tek sevindiğim nokta Hareton’un değişimi, karakter gelişimi oldu.
Gotik , karanlık şeyleri okumayı seviyorsanız, kasvetli kitaplar beni etkilemez diyorsanız okuyun derim:))