Bu millet yüzyıllar boyunca köyde dövülmüş, şehirde dövülmüş, orduda dövülmüştü. Ağa dövmüş, eşkıya dövmüş, jandarma dövmüştü. Dövülenin şikayetine kapılar kapalıydı. Bu kapılarda hiç kimse onun anlayacağı dili konuşmazdı. Hem, yalnız dövülmek mi? Yüzyıllar ve yüzyıllar boyunca aldatılmak? Köylünün kitabında doğruluğun, sevginin misalleri yazılı değildi ki?.. Evet, köylüye bugüne kadar ne verdik ki, ondan ne bekleyelim?..