Yahudi ulusu için, bir devlet kurup Hz. Davud’un şehrini başkent yapamamak “etinin” dirilişi demekti, “ruhunun” değil. iki bin yıl boyunca “Seni unutursam, ey Kudüs, sağ elim hünerini unutsun!” yakarışı dağınıklık içindeki bağlılığın yankısı olmuştu. Günün birinde gözleriyle Yahuda Tepelerini seyretmek için en ufak olanağı, hatta niyeti bulunmayan adamlar, yine de her yıl, Paskalya ’da tantanalı bir şekilde “gelecek yıl Kudüs’te buluşmak” dileğinde bulunmuşlardı.