Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendiniz için söyleyin....
Longfellow'un1 bir masalını söylüyorlar. Bu ne kadar acayip bir masal. Sahne Amerika'nın ilk muazzam vahşeti. İşte Sakarya vadisinin, işlenmemiş sarı beyananları, siyah dağlıkları gibi bir yer. İlk gidenlerden sarı kağıt yığınları arasında yaşayan mahçup bir genç bir katip var. Onun mebih vücutlu, kalbi altından, kolları çelikten silah ve kuvvet adamı olan kocaman bir dostu var. Ne nefis, ne muazzam bir insan. İkiside aynı güzel kadını seviyorlar. Fakat mutlak o diyarda kadınlar silah ve tabiat adamını severler. Belki de her yerde öyledir. Bunu küçük katip biliyor ve güzel kadının yanında bir kedi kadar bile sesini çıkaramıyor. Bir taraftan kavi kudretli dostu da yavaş yavaş hüküm ve nüfuzuna aldığı vahşi tabiattan fazla, kadının güzel gözlerinden korkuyor. O da sevgilinin yanında dilsiz ve korkaktır. Dostuna, kağıtlar arasında oturan çelimsiz gence diyor ki:"Sen git aşkımı sevgiliye söyle, sen kitaplar ve kağıtların dilinden anlıyorsun, yanık şeyler söyle beni istesin." Ve genç, benim gibi daire ve kağıt adamı, sevgiliye gidiyor. Bir yanardağ gibi feveran ediyor. Tıpkı benim başak dallarına söylediğim gibi, mukavemet edilmez bir kalp hikayesi anlatıyor. Güzel kadın güzel gözlerinde müphem gözleriyle onun ta kalbine bakıyor:"Kendin için söyle," diyor. Ben ne hain, ne kötü adamım...Bunu orada hatırlıyorum. Ayşe çadırın loş kapısından bana, "Kendin için söyle Peyami" diyecek gibi geliyor. 1.Henry Wandsworth Longfellow (1807-1882) Amerikalı şair (Y.N)
Sayfa 190 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.