Zamanın para demek oldugu bir çağda dinlemeye ve
düsünmeye ayrılan vakit, giderek azalıyor. . Yüz yüze konuşmanın gerektirdigi duraklamalar, düşüncenin ufak
molalarla derlenip toparlanma ihtiyacı, fazlasıyla sıkıcı ve yavaş bulunuyor. Böylece diyalogun yerini veriler,
yorumun yerini PowerPoint sunumları alyor.
Internet ve cep telefonlarıyla kişisel zaman kavramımız buharlaşıyor, özel alanlarımız daralıyor; bütünlük duygusundan uzaklaşarak parçalara ayrılıyoruz.
Çok sayıda insanla, daha geçici ve sığ ilişkiler kuruyoruz.