Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Köylüleri niçin öldürmeliyiz ?
Köylüleri niçin öldürmeliyiz? Çünkü onlar ağır kanlı adamlardır Değişen bir dünyaya karşı Kerpiç duvarlar gibi katı Çakır dikenleri gibi susuz Kayıtsızca direnerek yaşarlar. Aptal, kaba ve kurnazdırlar. İnanarak ve kolayca yalan söylerler. Paraları olsa da Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır. Her şeyi hafife alır ve herkese
··
36 görüntüleme
dilan okurunun profil resmi
Şükrü Erbaş sizce bu şiirinde köylüleri mi aşağılıyor? Hayır, hayır, ne aşağılaması?! Sadece gerçeğin resmini çiziyor. Büyük oranı gerçek ve hakikat olan bir resmi… Köylüleri en iyi kim tanıyabilir? Siyasiler mi, aydınlar mı, öğretmenler mi? Hayır, hiçbiri değil. Köylüleri en iyi, köyde doğup büyümüş eğitimli kişiler ve köylülerle daima muhatap olan kişiler tanır. Şükrü Erbaş’ın köyde doğup büyüdüğünü bilmesem de, onun Toprak Mahsülleri Ofisinde uzun yıllar çalışmış olması, köylüleri çok iyi tanıdığına dair bir delildir. Toprak Mahsulleri Ofisinin en büyük muhatabı köylülerdir. * Köyler maalesef cehâletin şahlandığı yerlerdir. Cehâlet güçlü bir şekilde yaşama özgürlüğünü köylerde bulur. Köyler bilgisizliğin, bilinçsizliğin ve duyarsızlığın merkezleridir. Köyler kıskançlığın, çekememezliğin, ikiyüzlülüğün ve dedikodunun ayyuka çıktığı yerlerdir. Köyler ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’cılığın merkezleridir. Rumi Mesnevi’sinde köyleri çok güzel tanımlar: “Köye gitme; köy, adamı ahmak bir hâle sokar. Aklı nursuz, fersiz bir hâle getirir. Peygamber”in sözünü dinle, ey seçilmiş temiz adam! Köyü yurt tutmak aklın mezarıdır. Köyde sabah akşam bir gün kalan kişinin, Aklı bir ayda yerine gelemez. Tam bir ay onun ahmaklığı gitmez. Köy otlarından da bundan başka ne biçilebilir ki? Köyde bir ay kalan kişi, Nice zaman bilgisiz ve kör kalır. Köy nedir? Ermemiş, taklide ve deli tutulmuş şeyh. Bu duygular, bütün akıl şehri önünde değirmende gözü bağlı eşekler gibidir.” (Mesnevi’nin 3. defteri, 517-523 beyitleri) Köyde yaşayan köylülerde köyün bu uğursuzluğundan paylarını almıştır. * Son elli yılda şehirler de yozlaşmıştır. Peki bu yozlaşmanın sebebi gene köylüler desem, şaşırır mısınız? Son 50-60 yılda köyden kente göç oranı öylesine çok olmuştur ki, köylerin nüfusunu neredeyse çeyreğe indirmiştir. * Şükrü Erbaş şiirinin sonunda şöyle der: ‘Köylüleri, söyleyin nasıl, nasıl kurtaralım?’ diyerek bir soruyla bitirir. Evet, Erbaş’ın bu sorusuna yanıt verirsek: Çare eğitimdir derim. Yalan dolansız, kuvvetli bir eğitim, ciddi bir eğitim, kitap okuma sevgisinin aşılanabildiği kayda değer bir eğitim; değilse ne köylüler adam olur, ne de suya salınan eşek geri gelir. -Mustafa Yıldırım – 17.12.2014 Alıntı
dilan okurunun profil resmi
Hayatımda bu kadar ''haklı'' bir şiir bilmiyorum.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.