İhsan Oktay Anar ın okuduğum 3. Kitabıdır . Diğer kitaplarına olduğu gibi bu kitabına da hayran kaldım.
Bolca Osmanlıca, Farsça kelimeler kullansa da ilk bölümden sonra sanki tüm kelimelere hakimmişsiniz gibi hissettiriyor. Çünkü kullandığı dil akıcı , olay örgüsü merak uyandırıcı. ( Okurken elbette google kullanmak zorunda kalıyorsunuz. )
Karakterler her zamanki gibi tüm yönleriyle betimleniyor. Mekanlarda siz de bulunmuşsunuz hissini yaşıyorsunuz, çünkü betimleminin en güzel halini kullanıyor yazarımız.
Her kitabında yöneldiği konu sebebiyle ilgili tanımlara, kavramlara aşina oluyoruz. Örneğin
Amat kitabında denizcilik terimlerini öğrenmişken ,
Suskunlar da ise müzik terimlerine doyuyorsunuz.
Kitabımızın üç bölümünün adı sırasıyla Yegah,Dügah,Segah terimleri adlandırılmış. Ve daha nice terimler …
Musikiyi, tasavvufu, felsefeyi,dramı, aşkı ; betimlemeler ile mizah ile ironi ile harmanlamış.
Kitap karakterleri, konusu ile ilgili ipucu vermeyeceğim.
İsmi
Suskunlar olan kitabın musikiyi anlatışını bir okuyun derim. Hoş alakası var mı yok mu bilemiyorum artık :)
Tarihi tanıklık etmekle kalmayıp içine girip kendinize mutlqka yakın hissettiğiniz bir karakter bulacağınız kitabı , daha çok okurun okuması ümidiyle…