Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gazâlî, Mişkâtü'l-Envâr'da. modern dilde bilişsel sü reçler olarak tanımlanabilecek şekilde "insan ruhun daki tedrici değişimler" olarak adlandırdığı bir kavram ortaya koyar. Gazâlî'ye göre bunlar gelişimsel bir sıra lamayla ortaya çıkar, ama hepsi tam anlamıyla olgun yetişkinde bir arada bulunur. Lacan, perspektifinde önemli olan duyusal ruh ve imgelemci ruh arasında ayrım yapar. Duyusal ruh, duyular tarafından iletilen bilgileri alır. Annesini emen bir bebekte duyusal ruh vardır. Buna karşın imgelemci ruh duyular tarafından iletilen bilgiyi kaydetmektedir. Bazı hayvanlarda da bulunmasına karşın, görüş alanı dışındaki bir nesneyi unutuveren çocukta bulunmaz. Gazali bu ikinci fonk siyondan, "nesne kalıcılığı" olarak tanımlayabileceği miz çocuk ruhunda hayal gücünde korunan görüntü ye, var olmayan bir varlığa dayanan, görüntü alanının dışında bir şeyler için ortaya çıkan arzu çatışmasının doğduğunu vurgular. İmgenin ortaya çıkışını ise bir tür bölünme olarak değerlendirir. Freud ve Lacan'da bu bölünme, talebin (sevgi talebi) ihtiyaçtan (fiziksel bir nesne tarafından tatmin edilen bir fizyolojik duru mun) ayrılmasına bağlanmaktadır. Bu ayrılma, çocuk (Lacan'ın terimleriyle) imgesel olanın sahasına girdik çe bir çatışma yaratır. Gazâlî böylece, insan gelişimi nin, ihtiyaç temelli duyusal verilere bel bağlamaktan uzaklaşarak işaretlerin algıyı biçimlendirdiği (tersinin değil) bir dünyaya doğru evrildiğini vurgular.
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.