Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

765 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Var olmak ve Ah Isabel..
Var olmak.. Bilinçsizce sahip olduğumuz, bize çok doğal çok sıradan gelen bu hissi bir düşünün deseler, ne kadar zor değil mi? İnsanlık tarihi varolmanın kökeninden tutun felsefi gerçekliğine dair sayısız tartışmalara, en çok da bunun devamının mücadelesine sahne olmadı mı başlangıcından beri? Peki bir de var olmayı, insan olmayı, hissetmeyi, düşünmeyi, duyguları, düşünmenin de ötesinde tanımlayın, yazın ve romanlaştırın deseler? Kuşkusuz çoğumuz için ömür boyu sürecek ve büyük ihtimalle başarısız olacak bir süreç. Ama
Henry James
Henry James
için değil. Bir dergide 2 yıl süresince diziler şeklinde yayınlanmış ve sonra kitap haline getirilmiş olduğunu okuduğum bu şaheserde, Henry James yine insan psikolojisinin, karakter tahlillerinin, duyguların ifadesinin efendisi olduğunu kanıtlıyor. Ve bence en ilginç olan da karşı cinsten bir kahramanın duygularını ve tüm iç dünyasını nasıl bu kadar yapaylığa kaçmadan, sıradanlaşmadan, harikulade biçimde anlatabilmesi. Ana temalar özgürlük, bundan isteyerek vazgeçilir mi, bu insanı nereye götürür, neşeli idealist bir genç kızdan evli ve ıstırap çeken bir kadına dönüşüm. Yan temalar yazarın kendi hayatında da yoğun şekilde yer alan, her iki tarafı da överek ve eleştirerek, İngiltere ve kıta Avrupa’sının gelenekselciliği ile yeni dünya Amerikasının toplumlarını melez karakterler üzerinden karşılaştırma. Peki ya o son? Vazgeçiş mi? Umut mu? Belirsizlik mi? Okurun yaş ve hayat tecrübesiyle, evliliğe, özgürlüğe ve hatta genel olarak insanlara, yaşama bakış açısıyla değişebilen yorumlar yapmak olası. Bu şekilde bitmesi başlangıçta tatsız görünse de, durup düşününce bir sorgulamaya mı itmek acaba amaç? Yoksa siz olsaydınız ne yapardınız bir düşünün mü demek? İnsanları yargılamadan önce bir durun soluklanın mı yoksa? Yazar Henry James olunca bilmek pek mümkün değil. Yazarın karakterlere oluşturduğu sonları düşününce en sevdiği, hatta kendi yaşamöyküsünü okuyunca- sonradan İngiliz vatandaşı olmayı seçen bir Amerikalı yazar kendisi - kendisiyle en çok özdeşleştirdiği karakterin Henrieta olduğunu düşünüyorum. Kitapta fikirleriyle, dobralığyla olumsuz bir intiba uyandırsa ve ana karakter Isabel’in - Ah, Isabel- gölgesinde kalsa da. Ah, Isabel dedim, çünkü kitapta onunla yaşıyor, özdeşleşiyor, onu seviyor, yeri gelince ona kızıyor, onunla yatıp onunla kalkıyorsunuz, kitabın uzunluğunu da düşününce muhtemelen uzun bir süre. Ve okudukça onun için yaşadığım kalp sıkışmaları, ne olacak bu kızın hali hissiyatlarıyla kendi yakınınız, belki çocuğunuz ya da ailenizden biri gibi hissediyorsunuz. Modern klasikler serisiyle tanıştığım en değerli keşiflerimden olan Henry James, bir kez daha hayranlığımı kazandı bu eserle. Umarım benim gibi birçok insan da onu keşfeder ve böylece kendine, hayata ve insanlara bakış açısını genişletir. İyi okumalar.
Bir Hanımefendinin Portresi
Bir Hanımefendinin PortresiHenry James · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020553 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.