“Her çocuğun bir ara kaplumbağası olur. Ama kimse uzun boylu besleyemez kaplumbağayı. Uğraşırlar, didinirler, sonra bir gün bir de bakarlar, almış başını gitmiş... uzaklara. Tıpkı benim gibi. Dinin verdiği öğüdü, önüm de hazırken alıp kullanmadım da, orasını didikledim, burasını didikledim, sonunda yıktım gitti hepsini. Şimdi içimden ilham geliyor, vaaz verince ne diyeceğimi bulamıyorum. Bir ses bana 'insanlara yol göster' diye sesleniyor, ama peşime düşenleri nereye götürürüm, onu bilemiyorum.“