Güney Amerika ülkelerinden Dominik Cumhuriyeti’nde lakabı Teke olan diktatör Rafael Trujillo dönemini anlatıyor bize. Daha doğrusu ona yapılan suikasti adeta her cepheden izliyoruz.
Bir diktatörün ve ona inanların profili beni her zaman hayrete düşürmüştür. Güçten sarhoş olan bir insan, halkının onu çok sevdiği ve ülkesinin başına gelmiş en iyi şey olduğuna kendi kendini inandırırken, bir yandan da bunun yalan olduğunu içten içe biliyor ki halkının sesini çıkarmasına bile müsaade etmiyor. En ufak eleştiri bile terör sayılıyor. Etrafında ona sorgusuz sualsiz itaat eden insanların, onun arkasından iş çevirdiği paranoyalarına inanan diktatör her şeyi idare eden, her şeye karar veren tek güçtür.
Ona inanan insanların böyle sorgulamadan, gerçekleri görmeden nasıl inandıklarına insan hayret ediyor.
Bu arada kitabın konusu size çok tanıdık gelmiş olabilir. Çünkü gerçek hayattan alınmış, yazılanların çoğu gerçek. Kurgu da katmış yazar ama kurgu ile gerçeği ayırt etmeye imkan yok.
Dönem kitaplarını ve tarih sevenlerin severek okuyacağı bir kitap, tavsiye ederim.