Seleme b. Eslem anlatıyor: Allah Resûlü'nü görünce: "Onu takip edeyim." diye kapının ağzında beklemeye koyuldum. Resûlü Ekrem Efendimiz, evin içine girdiği zaman içerde üzeri örtülmüş olan Sa'd'dan başka kimse görünmüyordu. Ama o, adımlarını atmaya devam ediyordu; sanki oturacak bir arıyor gibiydi. Onu görünce durdum. Bana eliyle işaret ederek "Dur!" dedi. Durdum ve arkamdan gelenleri de durdurdum. Resûlü Ekrem Efendimiz bir müddet oturdu, sonra çıktı. Ben arkasından çıktım ve: "Yâ Resûlallah! İçeride kimseyi göremediğim halde, sen oturacak yer arıyor gibi yürüyordun." dedim. Allah Resûlü buyurdular ki: Bir melek, kanatlarından biriyle bana yer açıncaya kadar oturamadım. Yer verilince, ancak oturabildim."
Efendimiz o sırada şöyle diyordu: "Henien leke ey Ebi Amr; yani seni tebrik ederim Ebû Amr! Ne mutlu sana Ebi Amr!"