Fetihten bu yana sürekli çoğalan alçak gönüllü ve masum aydınlığıyla eski İstanbul'dan nelere sahip çıktık ne
kadarını koruyabildik düşünmemiz gerekiyor.
Pascal'dan, Kopernik'ten bahsederken, İbni Heysem'den, Harezmi'den, Biruni'den, mikrobiyolojiyi Pasteur'den önce kuran Akşemseddin'den habersiz yeni kuşakların zihninde neyi nasıl kaybettiğimizin bir soru olarak belirmesi gerekiyor. Ve en fazla da medeniyetimizin esaslı dinamiklerine dönmeden öncü bir millet olamayacağımızı hatırlatmak gerekiyor.